senden sonra, kırmızı artık kırmızı değil.. göğün mavisi mavi
değil.. ağaçlar yeşil değil. senden sonra, renkleri bizden kalan
nostaljide aramalıyım. senden sonra, bizi utangaç ve gizemli yapan
acının bile hasretini çekiyorum. bekleyişin, vazgeçişlerin, şifreli
mesajların hasretini çekiyorum.. görmek istemeyen körlerin dünyasındaki
kaçak bakışlarımızın da.. çünkü eğer görünseydik onların utancı, onların
nefreti, onların zorbalığı olacaktık.. senden af dilemeye yeterli
cesaretim olmayışının acısını çekiyorum. bundan dolayı artık pencerenden
içeri bile bakamam. daha ismini bile bilmezken, daima orada, seni
gördüğüm yerdeydin. ve daha iyi bir dünyanın düşünü kuruyordun.. bir
ağacın bir ağaç oluşunun engellenmediği bir dünya.. ve mavinin gökyüzü
olabildiği bir yer. bu daha iyi bir dünya mı bilmiyorum. şimdi beni
"davide" diye çağıran kimse yok artık..şimdi beni artık yalnızca "bay
veroli" diye çağırıyorlar. nasıl söylesem, bu daha iyi bir dünya mı? sen
olmadan nasıl söyleyebilirim?"
(la finestra di fronte (( canıma okudu bu film)
(la finestra di fronte (( canıma okudu bu film)
Yorumlar
Yorum Gönder